“Köpeğime ‘hayır’ komutunu nasıl öğretebilirim” sorusu özellikle ilk defa bir köpek edinenler tarafından sıklıkla sorulmaktadır. Köpekler, çok zeki canlılardan biridir. Ancak ırkına da bağlı olarak zaman zaman sizi bıktırabilirler. Bu durumda ‘hayır’ komutunu öğretmeniz sizin açınızdan çok avantajlı olacaktır. En azından bu kadarını bilmesi, hem evde hem de dışarıda köpeğinizle daha rahat zaman geçirmenizi sağlar. Peki, köpeklere hayır komutu nasıl öğretilir?

Köpeğinize hayır komutunu öğretmek başlarda zor görünebilir. Bu noktada köpeğinizin ırkının da bir faktör olduğunu belirtmek gerekir. Bazı köpekler, temel eğitime çok daha açıkken bazılarının eğitilmesi zor olabilir. Buna karşın tüm köpeklere hayır komutu öğretilebilir. Bu biraz beceriniz, biraz da sabrınızla ilgilidir. Köpeklerin eğitimi genel olarak düşünüldüğünden daha zordur.

Köpeklere temel komutları öğretirken dikkat etmeniz gereken birçok nokta vardır. Her ne kadar oldukça zeki hayvanlar olsa da, sabırlı olmanız gerektiğini unutmamalısınız. Genel olarak eğitimler, yavruyken verilmek istenir. Ancak bu dönemde köpekler çok hareketli ve fazlasıyla oyuncudur. Bu da onların odak sorunu yaşamalarını ve hızlı biçimde sıkılmalarına neden olur. Böylesi bir odak sorunuyla karşılaştığınızda asla ses yükseltme, kızma gibi davranışlara girmemeli; anlayışlı ve sabırlı davranmalısınız. Eğitimlerin, yavru köpeklerin sıkılmayacağı hale getirilmesi gerekir. Eğitim sırasında köpeğinize herhangi bir şekilde şiddet gösterirseniz; ilerleyen dönemlerde ciddi davranış bozuklukları ortaya çıkabilir. Bu nedenle evcil dostunuza sözlü ya da fiziksel şiddet uygulamamaya dikkat etmelisiniz.

Bir köpek sahiplenen herkes, en azından “hayır” komutunu anlamasını ister. Söz dinlemeyen bir köpekle evde ya da dışarıda yaşamak çok zorlayıcıdır. Bu nedenle hayır komutunun öğretilmesi; herkes için konforlu bir hayatın anahtarlarından biridir. “Hayır” komutu köpeğinizi; saldırgan köpeklerden, araçlardan, kötü niyetli insanlardan korumanız için önemlidir. Peki, köpeğinize hayır komutunu nasıl öğreteceksiniz? Köpeğiniz bu komutu ne kadar sürede öğrenebilir?

Köpeklere Hayır Komutu Öğretme Yöntemleri

Köpeklere hayır komutunu öğretmek için birçok farklı yöntem vardır. Bu yöntemler arasında en popüleri ise ödüldür. Hayır komutu öğretirken, sevdiği bir ödül maması, oyuncak ya da bir aktivite onu motive edecektir. Yapmanız gereken tek şey; köpeğiniz yanlış bir eylem yaptığında ona “hayır” komutunu vermek ve buna uygun davrandığında ödüllendirmek olacak. Bu sayede evcil dostunuz, verdiğiniz “hayır” komutuna uyduğunda ödüllendirileceğini bilir ve zamanla buna alışır.

Köpeğinize eğitim vermek hayatınızı büyük oranda kolaylaştırır. Bunun yanı sıra köpeğinizle aranızdaki bağı da güçlendirebilirsiniz. Ödül yönteminde; köpeğiniz hem sevgi hem de ödül kazanırsa size güveni çok daha artacaktır. Bu da aranızdaki sevgi bağının giderek güçlenmesini sağlar.

Köpekler, çok zeki canlılardan biridir. Ancak ırkına da bağlı olarak zaman zaman sizi bıktırabilirler. Bu durumda ‘hayır’ komutunu öğretmeniz sizin açınızdan çok avantajlı olacaktır.

Köpekler, çok zeki canlılardan biridir. Ancak ırkına da bağlı olarak zaman zaman sizi bıktırabilirler. Bu durumda ‘hayır’ komutunu öğretmeniz sizin açınızdan çok avantajlı olacaktır. En azından bu kadarını bilmesi, hem evde hem de dışarıda köpeğinizle daha rahat zaman geçirmenizi sağlar.

Köpeğime “Hayır” Komutunu Nasıl Öğretebilirim?

Günde 15 saat uyku süresi, duruma göre çok daha fazla olabilir. Yavru kediler için ayrı yetişkin kediler için ayrı, yaşlı kediler için ayrı uyku sürelerinden bahsedebiliriz. Bu süre ancak “kediler ortalama kaç saat uyur” sorusuna verebileceğimiz bir yanıttır. 

Bu yazımızda kediler ne kadar uyur sorusuna odaklanarak, uyku alışkanlarına dair detaylı bilgilere yer vereceğiz.

Kediler doğaları gereği avcı hayvanlardır ve daha çok şafak vaktinde aktif olurlar. Kedinizin gündüz uyuyup, gece hareketli olduğunu gözlemliyorsanız, nedeni tamamen bundan kaynaklıdır. 

Kediler avcı içgüdülerine sahip olsalar da doğal yaşamda aynı zamanda kendilerini korumaları gerekir. Bu sebeple özellikle gündüz saatlerinde sessiz, güvenli alanlarda uzun zamanlar geçirir. Bu kedilerin hayatta kalma stratejilerinin bir parçası olarak evrimleştirdikleri özelliklerden biridir. Gündüz bu sessiz ve güvenli alanda bulunmanın bir parçası da uykudur. Bütün gün bu zamanı daha az enerji sarfiyatı için kullanmanın en iyi yöntemlerinden biri uykudur. 

İşte tıpkı doğada yaşayan vahşi kediler gibi evcil dostlarımızın uyku alışkanlıkları da bu evrimsel gerçeğe dayanır. Sonuç olarak kedinize gündüz uyuyup, gece sürekli olarak hareketli olduğu, ses çıkardığı ve yaramazlık peşinde olduğu için kızmayın. Doğaları bunu gerektiriyor.

Her ne kadar insanlara oranla daha fazla uyuyor olsalar da, tıpkı bize benzer bazı uyku evrelerinden geçerler. Yoğun bir hareketliliğin ardından kedinizin çok hızlı biçimde derin bir uykuya geçiş yaptığını görebilirsiniz. Bu süreçte öncelikle dalga uykusu ardından da REM fazı başlar. 

Bu noktada ilginç bir bilgi vermek gerekirse, REM fazında kediler de insanlar gibi rüya görürler. Bu fazla kedilerin göz kapağının hızlı biçimde hareket ettiğini görebilirsiniz. Yine uyku sırasında patilerinde hareketler görebilirsiniz.

Bu başlık altında, kediler kaç saat uyur sorusuna yanıt vereceğiz. Elbette bu yanıtların her kedi için, her durumda geçerli ve kesin olduğunu düşünmemelisiniz. Bunlar genel olarak ortalama rakamları ifade etmektedir. 

Yavru kediler, bir gün içinde 20 saat boyunca uyuyabilirler. Uyanık oldukları kısa süre içinde ise çok enerjiktirler. Yavru kediler, uyandık oldukları sürede etraflarında insan varsa, etkileşime girmekten çekinmezler. Bu süreçte mümkün mertebe kedinize güven vermelisiniz. Yetişkinlik döneminin ilk evrelerinde uyku süreleri kısalırken, hareketlilikleri de artar.

Tıpkı insanlarda olduğu gibi yavru kedilerin uyku alışkanlıkları, çeşitli faktörlerden etkilenebilir. Dolayısıyla 20 saat aslında ortalama olarak değerlendirilebilir. Kediler uyumak için güvenli ve sessiz bir ortam ararlar. Ayrıca kediniz uyuyorsa, rahatsız etmemeniz de önemlidir. Uyku süresi kedilerde de bilişsel gelişim için önemlidir. 

Yetişkin kediler günde 12-16 saat aralığında uyurlar. Genel olarak yetişkinlik dönemlerinde bu saatler esneme ihtimalini de gözden kaçırmamalısınız. Kedinizin uyku düzenini takip etmekte fayda vardır. Bu sayede herhangi bir uyku problemi çektiğinde fark edebilirsiniz. Bu da olası sağlık sorunlarının önüne geçmenize yardımcı olur.

Yetişkin bir kediniz varsa ve beklenenden çok daha uzun süre uyuyorsa bu bir sağlık sorunun habercisi olabilir. Uyku sorunları özellikle kronik böbrek sorunlarının habercisi olabilir. Bu nedenle kediniz beklenenden daha uzun uyuyorsa, bir veteriner hekime danışmanız faydalı olacaktır. Böbrek hastalıklarının yanı sıra artrit gibi ağrıya neden olan sorunlarda kedilerin daha fazla uyumasına neden olur. 

Bunların yanı sıra beklenen az uyku da soruna yol açabilir. Özellikle kediler az uyuduğu ve buna karşın çok enerjik olduğu zaman tiroit bezlerinin aşırı çalışması gibi riskler söz konusu olabilir. Elbette her uyku saati esnekliği bir hastalığı göstermez. Fakat tetikte olmak, erken teşhis açısından son derece önemlidir.

3.&nbsp;Yaşlı Kediler Günde Kaç Saat Uyur?

Yaşlı kediler, günde ortalama olarak 18-20 saat boyunca uyurlar. Bu durum kaç yaşında olduklarına, cinslerine, ortama, alışkanlıklarına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.

Kediler yaşlanmaya başladıklarında enerjileri de giderek düşmeye başlar. Bu sebeple yetişkin kediler, gençlere oranla daha çok uyur. Bu noktada kediniz belirli bir yaştan sonra giderek daha fazla uyumaya başladıysa hemen endişe etmenize gerek yoktur. 

Yaşlı bir kediniz varsa düzeni artık oturmuşsa, artık tek yapmanız gereken sıcak, rahat ve güvenli bir alan yaratmaktır. Daha az hareket etmesinde genellikle bir sakınca yoktur. Bu noktada artık kedinizin alışkanlıklarına, yemek yemesine, su içmesine dikkat etmelisiniz.

Kediler günde kaç saat uyur, sorusunun yanıtına birçok faktör etki eder. Bu nedenle her kediden aynı uyku saatini beklememek gerekir. Kedilerin günde ne kadar hareketli oldukları, sağlık durumları, yaşları ve karakterleri uyku süresine etki eder. Bununla birlikte kedilerin cinsleri de uyku süresine etki eden faktörler arasında yer alır. Bazı cinslerin daha fazla uyuduğu bilinmektedir.

·&nbsp;İran Kedisi: İran kedileri uykuyu belki de en çok seven kedilerden biridir. Çok hareketli bir cins değildir. Bu cins bir kediniz varsa sakin bir yaşam sürmeniz muhtemelen daha kolay olacaktır.

·&nbsp;Exotic Shorthair: Sevilmeye bayılan bu kedi cinsi oldukça yumuşak bir mizaca sahiptir. Sesinizi duymanız bile oldukça zordur. Yalnızca rahat bir ortam ararlar. Bu rahatlığı bulduklarında ise sürekli olarak dinlenirler. İlgi istedikleri zamanda ise size mutlaka belli edeceklerdir.

·&nbsp;Ragdoll: Sevecen bir diğer kedi olan Radgoll cinsi, iletişim yetenekleriyle dikkat çeker. Bu kediler dinlenmeyi ve uyumayı en çok seven cinsler arasında yer alır. Hareket etmekten pek hoşlanmayan bu kediler çocuklarla da çok iyi anlaşırlar.

·&nbsp;American Shorthair:&nbsp;Çok popüler bir cins olan American Shorthair, sevgi dolu türlerden biridir. Çok nazik bir doğası vardır ve insanlarla temastan çok hoşlanırlar. Bununla birlikte uykuyu da çok severler. Özellikle insanlarla birlikte uykuya çok düşkünlerdir. Bu cinslerde kilo probleminin ortaya çıkma ihtimalini unutmamak gerekir.

Kediler günde kaç saat uyur sorusu, evini bir kediyle paylaşan herkesin aklına en azından bir kez gelmiştir. Kediler günde ortalama olarak 15 saat uyurlar.

Kediler Günde Kaç Saat Uyur?

Kanın rengi; kanama şiddetine göre değişiklik gösterecektir. Kimi durumlarda kusma, iştah kaybı, uyuşukluk da kanlı ishalle birlikte görülebilir. Bu belirtiler birlikte görülüyorsa, köpeğiniz ciddi bir sorun yaşıyor olabilir. Köpeklerde kanlı ishalin nedeni çok çeşitli olabilir. Bu sorun; küçük bir sindirim problemini işaret edebileceği gibi ciddi sıkıntılara da yol açabilir. Tedavisi ise hem köpeğin durumuna hem de sorunun şiddetine bağlı olarak değişiklik gösterir.

Bu yazımızda köpeklerde kanlı ishalin ne olduğuna, nedenlerine, belirtilerine, bulaşma yollarına ve tedavisine değineceğiz.

Kanlı ishal, özellikle yavru köpeklerde görülen, bulaşıcı viral bir hastalıktır. Bu hastalık bağırsak sisteminin astar dokusuna saldırır ve iltihaplanmalara neden olur. Virüs, mama kaplarından, oyuncaklar, dışkıdan ya da yaşam alanlarından bulaşabilir özelliktedir. 

Kanlı ishal hastalığı; ateş, iştahsızlık, ishal ve dehidrasyon gibi belirtilere sebep olabilir. İshal ise genel olarak oldukça kötü kokuludur. Tedavi edilmediği takdirde hayati tehlike ortaya çıkabilir. Ağır vakalarda miyokardit ve ani ölüm gibi sorunlar da yaşanabilir. Tedavisinde genel olarak destekleyici bakım uygulanmaktadır. Bulantı ve ishal önleyici ilaçların yanı sıra duruma göre serum tedavisi tercih edilebilir. Ayrıca ikincil enfeksiyon oluşma riskine karşın antibiyotik tedavisine de başlanabilir. 

Hastalığın çok şiddetli seyrettiği bazı durumlarda kırmızı kan hücrelerini değiştirmek amacıyla kan nakli ihtiyacı olabilir. Enfekte olan köpeğin izole edilmesi de önemli bir önlemdir.

Köpeklerde görülen kanlı ishalin temel nedeni parvo adı verilen bir virüstür. Bu virüs kısaca CPV olarak da adlandırılır. Enfekte köpeklerden doğrudan ya da dışkıya temasla bulaşabilir. CPV-2 en yaygın parvo türüdür. Bu hastalık daha düşük ihtimalle de olsa mama kaplarından, oyuncaklardan ya da kulübelerden de dolaylı olarak bulaşabilir. Oldukça dirençli olan bir virüs birkaç ay boyunca çevre koşullarında hayatta kalabilir. Hastalığın bu kadar yaygın olmasının temel nedenlerinden biri de budur.

Kanlı ishal hastalığında yaş, genel sağlık durumu, çevre, stres, cins ve aşılama konuları risk faktörlerini belirler. Henüz 6 aylık dahi olmayan köpeklerin bu hastalığa yakalanma riski oldukça yüksektir. Aşılanmamış köpeklerde hastalık riski de artmaktadır. Ayrıca çok kalabalık ve sağlıksız bir ortamda bulunan köpeklerin bu hastalığa yalanma ihtimali de artmaktadır.

Pit Bull, Rottweiler, Doberman gibi bazı ırklar bu hastalığa karşı daha hassastır. Ayrıca strese ve farklı rahatsızlıklara bağlı olarak bağışıklık sistemi zayıflayan köpeklerin bu virüse yakalanma riski de daha fazladır. Bu hastalığa karşı aşılama ve hijyen alınabilecek en iyi önlemlerdir.

Köpeklerde Kanlı İshal Belirtileri Nelerdir?

Kanlı ishal hastalığının belirtileri, köpeklerin bağışıklık sistemine ve hastalığın evrelerine bağlı olarak değişiklik gösterir. Bazı yaygın belirtiler şu şekildedir;

·&nbsp;İshal: Adından da anlaşılabileceği gibi kanlı ishal hastalığının en ayrıt edici semptomlarından biri, şiddetli bir ishaldir. Bu ishalde az ya da çok kan bulunur. Genellikle su gibidir ve kötü kokuludur.

·&nbsp;Kusma:&nbsp;Kanlı ishalin bir diğer belirtisi kusmadır. Köpeğinizde sık sık kusma görüyorsanız, bu durumu değerlendirmeniz gerekir. Kusmuğun rengi sarı ya da yeşil olabileceği gibi, bazı durumlarda kana dahi rastlayabilirsiniz.

·&nbsp;İştahsızlık: Köpekler kanlı ishal olduğunda yemek yemek ya da su içmek istemeyebilir. Bu durum ciddi bir hal alırsa hayati risk taşıyan dehidrasyon ortaya çıkar.

·&nbsp;Yorgunluk:&nbsp;Kanlı ishal köpekler üzerinde yorgunluğu da beraber getirir. En sık görülen belirtilerden biri olan yorgunluk, soruna işaret eder. Köpeğiniz normalden çok daha fazla uyumaya başladıysa, bu durumu gözlemleye devam etmelisiniz.

Köpeğinizde, yukarıda belirttiğimiz bazı belirtileri görmeniz onun mutlaka kanlı ishal olduğunu göstermez. Bu belirtileri gördüğünüzde, patili dostunuzu derhal bir veteriner hekime götürmelisiniz. Hastalığın teşhisinde fiziksel bir muayene ve çeşitli testlere ihtiyaç vardır. 

Veterineriniz, detaylı bir muayene sonrasında köpeğinizin geçmişine bakarak, test isteyebilir. Dışkı ve kan testi bu tip şüphelerde genelde görülmek istenir. Dışkı testinde virüsün olup olmadığına bakılırken, kan testinde ise virüse karşı antikorlar tespit edilir.

Veteriner hekimler, zaman zaman virüsün bıraktığı hasarı anlayabilmek için röntgen ve ultrason isteyebilir. Kanlı ishal söz konusu olduğunda erken teşhis son derece önemlidir. Hastalığın ilerleme göstermeden önce kontrol altına alınması önemlidir. Erken teşhis durumunda tedavi başarısı çok daha hızlı olacaktır. 

Kanlı ishalin tedavisinde, semptomları kontrol altına alabilmek için çeşitli bazı yöntemler uygulanır. Tedavinin şekli hastalığın evresine, köpeğin genel sağlık durumuna ve altta yatan diğer nedenlere göre değişiklik gösterecektir.

Kanlı ishalin şiddetli seyrettiği köpeklerde, genellikle klinikte tedavi uygulanır. Eğer kusma gibi belirtiler varsa elektrolit dengesizliğini ve dehidrasyonu önlemek adına serum tedavisi uygulanır. Ayrıca bulantı önleyici de köpeğinizin konfor seviyesini artıracaktır. Bu sayede daha rahat mama yiyecek ve su içecektir.

Bağırsaklarda bakteriyel enfeksiyonları önlemek adına antibiyotik tedavisine de başlanabilir. Kanlı ishal köpeklerde bakteriyel enfeksiyon riskini de yükseltir. 

Doğru tedavi biçiminin köpekten köpeğe değişiklik gösterebileceğine, buna da veteriner hekiminizin karar vermesinin en sağlıklısı olduğunu unutmamalısınız. Kimi durumlarda veterineriniz vitamin takviyesi yapılması gerektiğini de ifade edebilir. “<a href="https://patiwe.com/kopekler-icin-vitamin-takviyesi-yapilmali-mi/">Köpekler için vitamin takviyesi yapılmalı mı?</a>” başlıklı yazımızda köpeklerde vitamin kullanımına ilişkin detayları bulabilirsiniz.

Kanlı İshal Aşısı ve Korunma Yöntemleri

Hastalıkların tedavisinin en kolay yöntemi, onlardan korunmaktır. Kanlı ishal kimi durumlarda; böbrek ve karaciğer gibi hastalıkların belirtisi olarak da ortaya çıkabilir. 

Köpeğinizi kanlı ishalden korumak istiyorsanız, etrafı mutlaka temiz tutmanız gerekir. Bunun yanı sıra, köpeğinizi sokakta gördüğü yemeklerden ve dışkılardan da uzak tutmalısınız. Mama değişimi gibi işlemleri zamana yaymak da önemlidir.

Tüm bunlarla birlikte kanlı ishalden korunmanın en iyi yollarından biri yavruluğundan itibaren aşılarını yaptırmaktır. Yine düzenli veteriner kontrolleri de bu hastalıktan korunmanın iyi bir diğer yoludur. Veterineriz hastalığa yol açabilecek nedenlerden sizi uzak tutacak tavsiyelerde bulunabilir. Ayrıca kanlı ishal durumunda henüz başlangıç evresinde fark edecektir.

Köpeklerde kanlı ishal, sıklıkla karşınıza çıkabilecek, bazı köpekler için hayati risk oluşturabilecek rahatsızlıklardan biridir. Dışkıda göreceğiniz kan miktarı değişken olacaktır. 

Köpeklerde Kanlı İshal Nedir? Tedavisi Nasıl Yapılır?

Evde köpek maması, köpek bakımı yapanlar tarafından merak edilen konulardan biridir. Evde köpek maması yapımı oldukça kolay olmakla birlikte, dikkat edilmesi gereken bazı konular vardır. Öncelikle şunu belirtmek gerekir; evde köpek maması hazırlamak istiyorsanız, köpeğinizin herhangi bir şeye alerjisi olup olmadığıyla ilgili bilgi sahibi olmalısınız. Aşağıda vereceğimiz tariflerde kullanacağınız malzemeleri mutlaka bir veteriner hekime danışmanız gerekir. Bu sayede çok daha sağlıklı ve güvenli bir tarif hazırlamanız mümkün olacaktır. Aşağıda size kolay bir şekilde hazırlayabileceğiniz 5 köpek maması tarifini vereceğiz. Bu tarifler sayesinde, sevimli dostunuzun daha sağlıklı beslenmesini sağlayabilirsiniz.

Evde Köpek Maması Yapımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ev yapımı köpek maması; evcil dostlarınızın mineraller ve vitaminler açısından zengin besinleri tüketmesine yardımcı olacaktır. Bununla birlikte dikkat etmeniz gereken bazı faktörler vardır. Bu faktörler şu şekildedir;

Köpeğinizde hem hazır hem de evde yaptığınız mamalar kaynaklı sağlık sorunları görebilirsiniz. Bunların başında mide rahatsızlıkları gelecektir. Bu tip bir durumda pet sigortası çok işinize yarayabilir.

Mutfağınızda bulunan ve muhtemelen tüketmeyi sizin de sevdiğiniz günlük malzemelerle, sağlıklı köpek maması hazırlayabilirsiniz. Bu mamaların en önemli avantajlarından biri, buzdolabında uzun süre boyunca muhafaza edilebilmesidir. Aşağıda size 5 farklı tarif vereceğiz. Ancak yukarıda bahsettiğimiz noktalara dikkat etmeyi unutmamalısınız.

Evde köpek maması yapımı konusunda öncelikle ödül mamasından başlayacağız. Ödül maması tarifi, hazır mama tüketse de birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Bunun temel nedeni, hazır ödül mamalarını köpeklerin çok sevse de pek faydalı olmamasıdır. Aşağıdaki tarifle sağlıklı ve köpeğinizin seveceği bir ödül maması hazırlayabilirsiniz.

İlk olarak yumurta ve fıstık ezmesini blender yardımıyla iyice karıştırın. Sonrasında yulaf ezmesini unu da bu karışıma ekleyin. Son olarak ıspanakları da ekleyerek, tamamen karışmasını sağlayın.

Karışımınızın çok yoğun olduğunu düşünüyorsanız, içine fazladan 1 yumurta daha koyabilirsiniz. Aksine çok sıvı olduysa fazladan un da ekleyebilirsiniz.

2.&nbsp;&nbsp;&nbsp; Sebzeli Köpek Maması

Evde köpek maması yapımında akla ilk gelen sebzeli versiyonlardır. Bunlar evde çok rahatlıkla hazırlayabileceğiniz tariflerdir. Burada klasik bir tarife yer vereceğiz. Bu tarifi köpeğinizin çok seveceğine eminiz.

İlk olarak havuçları ve kabağı rendelemelisiniz. Rendelediğiniz sebzeleri ise hafifçe soteleyin. Zeytinyağında sotelediğiniz sebzelere kıymayı da ekleyin ve bir süre pişirin. Arından bezelye ve ıspanağı da tencereye atarak, kavurma işlemine devam edin. Son olarak önceden ıslattığınız pirinçten pilav yapmalı ve tüm bu malzemeleri karıştırmalısınız.

3.&nbsp;&nbsp;&nbsp; Kıymalı-Ispanaklı Köpek Maması

Kıymalı ve ıspanaklı bir köpek maması da hazırlayabilirsiniz. Bu tarifin özelliklerinden biri de çok kısa zamanda hazırlanabiliyor olmasıdır.

Yağsız kıymanızı, havucunuzu, kabağınızı ve güzelce yıkadığınız ıspanakları bir tencereye alın. Tencerede malzemelerin üzerini birkaç parmak geçecek kadar su ekleyin. Ardından pişmeye bırakın. Su çekildiği zaman 1 yumurtayı da ekleyin ve ocağın altını kapatın. Oldukça pratik bir tarif olmasına karşın köpekler tarafından çok sevilen mamalardan biridir.

4.&nbsp;&nbsp;&nbsp; Sebzeli-Tavuklu Köpek Maması

Evde köpek maması yapımında kullanabileceğiniz ideal malzemelerden biri de tavuktur. Tavuk ve sebzelerin kombinasyonuyla harika bir köpek maması yapmak mümkündür. Bunun için ihtiyacınız olan malzemeler tarif ise aşağıdaki gibi;

İl olarak tavuk göğsünü çiğ kalmayacak şekilde haşlamalısınız. Ardından sebzeleri ve patatesleri ayrı ayrı haşlamalı sonrasında zeytinyağıyla birlikte tavuğun bulunduğu tencereye eklemelisiniz. Malzemeleri birbirleriyle harmanlayın ve blender yardımıyla iyice karıştırın. Sonrasında küçük kaplarla buzdolabında muhafaza edebilirsiniz.

5.&nbsp;&nbsp;&nbsp; Hindili-Sebzeli Köpek Maması

Türk mutfağında hindi çok fazla tercih edilmese de köpekler için oldukça keyifli bir mama malzemesi olabilir. Sağlıklı bir hindili ve sebzeli köpek maması, köpeğiniz açısından oldukça faydalı olacaktır.

Bu tarifte hindi etinin kemiksiz tarafını seçmeye özen göstermelisiniz. Hindi etinin bu kısmını güzel biçimde haşlamalısınız. Etin tam olarak pişmesi gerekir. Sonrasında sebzeleri de ayrı ayrı haşlamalı ve çatalla ezmelisiniz. Haşlanan hindi etini ve sebzeleri zeytinyağı ile karıştırarak blender yardımıyla parçalamalısınız. Dilediğiniz boyutlarda parçalayabilir ve dolapta muhafaza edebilirsiniz.

Evde köpek maması, köpek bakımı yapanlar tarafından merak edilen konulardan biridir. Evde köpek maması yapımı oldukça kolay olmakla birlikte, dikkat edilmesi gereken bazı konular vardır.

Evde Köpek Maması Nasıl Yapılır? 5 Farklı Tarif

Köpekler çikolata yer mi sorusu, birçok köpek sahibi tarafından merak edilmektedir. Hatta köpeği yanlışlıkla çikolata yiyenler, bu soruyu panikle aratıyor ve veterinerlerin kapısını çalışıyor olabilirler. İnsanlar tarafından sıklıkla tüketilen bu tatlı besin, köpekler açısından öldürücü dahi olabilir.

Köpeğinize az miktarda dahi çikolata vermeyi düşünüyorsanız, bunu yapmamanızı tavsiye ederiz. Çikolata köpekler tarafından yavaş metabolize edilmektedir. Kakao ağacından elde edilen teobromin, köpeklerin organlarında birikir ve toksik bir hal alır. Teobromin, çikolata içerisinde bol miktarda bulunmaktadır.

Çikolata tüketimiyle birlikte köpeklerde kalp ritmi bozuklukları görülebilir. Bunun yanı sıra kalsiyum miktarı artışı ve zehirlenme de yaşanabilecek durumlardan diğerleridir. Köpeklerde çikolata tüketimi, birçok farklı rahatsızlığa yol açabilir. Belirtileri takip etmeniz önemlidir. Eğer köpeğiniz çok fazla çikolata tükettiyse 4 ila 12 saat içerisinde kusma, ishal, hipertansiyon gibi sorunlar görülebilir.

Çikolata köpeklere zararlı mı, sorusunun en çok merak edilen boyutlarından biri de miktardır. Bir köpek, ağırlığının kilogramı başına 300 miligram çikolata yerse, bu öldürücü olabilir. Bununla birlikte ortalama olarak 80 miligram dahi zehirlenmelere yol açabilir. Sadece 20 miligram çikolata dahi köpeklerde daha fazla su içmesine, idrara çıkma isteğinin artmasına ve ishal gibi sorunlara yol açar.

“Çikolata köpekler için zararlı mıdır?” sorusunun cevabını yukarıda verdik. Peki, neden zararlı olduğunu hiç düşündünüz mü? Bu sorunun cevabı ise çikolatada yer alan Teobromin bileşeninde yatıyor. Teobromin, kakao ağacının fotosentezi esnasında üretilmektedir. İnsan metabolizması bu bileşeni kolayca sindirebilir. Köpeklerde ise bu durum çok daha yavaştır. Bu nedenle yüksek toksisite düzeyine kadar sindirim sistemlerinde birikebilir.

Çikolatanın köpeklere zararı, türüne bağlı olarak değişiklik gösterir. Aynı zamanda köpeğinizin kilosu ve yediği çikolata miktarı da bu konuda etkilidir. Tüm bunlara karşı az da olsa köpeğinize çikolata yedirmemelisiniz.

Eğer bir şekilde köpeğinizin çikolata yediğini düşünüyorsanız bu durumda kusma, ateş, titreme, ishal, sık sık idrara çıkma gibi semptomlar görebilirsiniz. Bu durumda mutlaka bir veteriner hekimle görüşmeniz gerekir.

Köpeklerin Yiyebileceği Çikolata Miktarı

Köpekler, çikolata yediği zaman içerisinde bulunan teobromin miktarı kilo başına 300 mg boyutlarına ulaşırsa, öldürücü etkiler barındırır. 10 kilo bir köpek 3000 mg teobromin aldığında, öldürücü ölçüye ulaşmış olur. Bu ölçülerde dikkat edilmesi gereken, özellikle küçük ırk köpeklerdir. Küçük ırklarda çok daha tehlikeli bir durum vardır. Az miktarda teobromin alımı köpeklerde sindirim sorunlarına yol açar. Teobromin miktarı arttıkça titremeler, kasılmalar, kalp ritminde bozukluklar başlar. Sonrasında köpekler için hayati tehlike başlar. Evinizde evcil bir dostunuz varsa, ortada kesinlikle çikolata bırakmamaya dikkat etmelisiniz.

Çikolata, zararlı olmasının yanı sıra aynı zamanda köpeklerde bağımlılık yaratır. Köpekler, bir şeyler yerken nerede duracaklarını bilemeyebilir. Bağımlılık sorunu nedeniyle, köpeklerin çikolata için tanıştırılmaması gerekir. Evde olmadığınız zamanlarda köpeklerin çok şımarık olabileceğini unutmamalısınız. Bu nedenle çikolata köpeğinizin asla ulaşamayacağı noktalarda olmalıdır. Eğer böylesi bir durumda kusma, titreme, ishal gibi sorunlar yaşanıyorsa, hemen veterinere başvurmalısınız. Çikolatada bulunan yüksek şekerin de kalp sorunlarına yol açabileceğini unutmamalısınız.

Çikolata köpeklere zararlı olduğu bilinen gıdalar arasında yer alır. Peki, çikolatanın köpekler için neden zararlı olduğunu düşündünüz mü? Köpeklere çikolata vermek, az miktarlarda dahi olsa sorun yaratır mı?

Çikolata Köpeklere Zararlı Mı?

Köpeklerde ağız kokusunu engelleme konusu, birçok köpek sahibinin ortak dertlerinden biridir. Kimi zaman köpeğinizin ağız kokusu rahatsız edici boyutlara dahi ulaşabilir. Bu tip durumlarda kokunun sebebini bulmak gerekir. Ağız kokusu mide, bağırsak ve ciğer enfeksiyonlarından kaynaklanabileceği gibi dişlerde yaşanan bir sorunun habercisi de olabilir. Aynı zamanda köpeğinizin yeme alışkanlıkları, beslenmesi, egzersiz düzeni, bakımı ve yaşadığı ortamla uyumu da genel sağlığıyla birlikte ağız kokusunu etkiler.

Köpeğin ağız kokusu nasıl giderilir, sorusunun en önemli taraflarından biri, ağız ve diş sağlığında yaşanan sorunların diğer hastalıkların belirtisi ya da tetikleyicisi olmasıdır. Köpeğinizde sürekli olarak ağız kokusu varsa, bu ciddi bir bakım ihtiyacının göstergesidir. Özellikle küçük köpek ırkları ağız ve diş hastalıklarına daha yatkındır. Bu tip durumlarda problemin nereden kaynaklandığının bulunması gerekir. Kaynağı tespit ettikten sonra, alınacak önlemlere geçilebilir. Rutin veteriner kontrollerinizin yanı sıra evde alacağınız bazı önlemler bakteri ve hastalık oluşumunun önüne geçebilir.

Köpeklerde Ağız Kokusu Nasıl Engellenir?

Köpeğinizin ağız kokusunu engellemek istiyorsanız evde alabileceğiniz bazı önlemler bulunmaktadır. Bunlar sayesinde, köpeğinizin ağız ve diş yapısını bakterilerden korumanız mümkündür. Bu önlemler şu şekildedir;

Köpeğinizin beslenme düzeni, ağız ve diş sağlığı açısından oldukça önemlidir. Köpeklerde diş sağlığını korumak için kuru mamalar önerilir. Bu kuru mamayı nereden ve hangi kalitede aldığınız önemli konulardan biridir. Kuru mamanın mutlaka güvenilir kaynaklardan elde edilmesi gerekir. Bunun yanı sıra köpeğinizin cinsi, yaşı ve ağırlığına bağlı olarak ihtiyacı olan besinleri içeren bir kuru mama tercih etmelisiniz.

Rutubet oranının düşük olması nedeniyle kuru mamalarda bozulma ve bakteri üremesi çok kolay gerçekleşmemektedir. Kuru mamalar aynı zamanda çok pratiktir. Sert yapısı ise dişlerin temiz ve bakımlı kalmasına yardımcı olur. Doğru kuru mamayla beslenen köpeklerde diş taşı ve tartar gibi sorunların görülme oranı çok düşük olacaktır.

Eğer bir bahçeniz varsa ve köpeğiniz burada rahatça gezebiliyorsa, bahçedeki çöpleri mutlaka temizlemelisiniz. Bununla birlikte köpeğinizi gezintiye çıkardığınız yol kenarlarındaki atık yiyecekleri yememesine kesin olarak dikkat etmelisiniz.

Köpeklerin diş bakımı için özel üretilen aromalı ödül mamaları da faydalı olacaktır. Bu mamalar, yemek artıklarının sebep olabileceği tartar ve diş taşı gibi sorunların önlenmesinde tercih edilebilir. Ayrıca köpeğinizin çok seveceği tarzda mamalardır.

Evinizde bir köpeğin bakımı üstlendiyseniz, düzenli diş fırçalama fikrini de ötelememeniz gerekir. Köpeklerin dişlerindeki tartar ve plak oluşumunu engellemenin ve bakterileri uzak tutmanın en iyi yolu, düzeni diş fırçalamadır. Özellikle, köpeğinizi henüz yavruyken sahiplendiyseniz, bu yaşlarda başlayacağınız diş fırçalama işlemi, yetişkinliğe geldiğinde buna alışmasını sağlayacaktır. Diş fırçalama işleminde mutlaka köpeklere özel üretilmiş diş macunlarını tercih etmeniz gerekir. Unutmayın, köpekler diş macununu tükürmezler ve yutarlar. İnsanlar için tasarlanan diş macunu kullanmanız durumunda, daha büyük risklere kapı aralarsınız. Bu kesinlikle uzak durmanız gereken bir davranıştır. Köpekler için özel üretilen diş macunları, aromalı bir yapıya sahiptir. Ayrıca kolay hareket ettirilen işlevsel bir diş fırçası da işinizi kolaylaştıracaktır.

Diş temizliğinde, diş ipi de kullanabilirsiniz. Köpeğinizin dişleri arasında kalan yemek artıklarını temizlemek için bu diş ipleri idealdir. Eğer bunları yapamıyorsanız en azından köpeklere özel üretilen ağız spreylerinden kullanmayı düşünebilirsiniz.

Bir köpek sahiplendiyseniz, muhtemelen vaktinin çok büyük bir bölümü evde geçiyor olacaktır. Buna karşın köpekler doğal ortamlarında sürekli hareket halinde geniş bir alanda yaşarlar. Bu durum köpeklerin sağlıkları üzerinde olumsuz etkiler bırakır. Dolayısıyla köpeklere düzenli egzersiz yaptırmak önemlidir. Evde de olsa köpek oyuncakları sayesinde onları sürekli hareket ettirebilirsiniz. Bu sayede obezite ve diyabet gibi sağlık sorunlarından koruyabilirsiniz.

Oyuncak seçiminizde ise dental amaçlı seçeneklere yönelebilirsiniz. Dental amaçlı köpek oyuncakları sayesinde, hem diş temizliği yaptırabilir hem de hareket etmesini sağlayabilirsiniz. Özellikle köpeğiniz dişinin fırçalanmasına izin vermiyorsa, dental amaçlı oyuncaklar çok faydalı olacaktır. Bu oyuncaklar keskin diş, güçlü bir çene ve tükürük üretimi açısından köpeğinize yararlıdır. Ancak dental amaçlı oyuncak seçerken, köpeğinizin dişleri için ideal sertlikte olmasına dikkat etmelisiniz.

Köpeklerde ağız kokusunu engelleme konusu, birçok köpek sahibinin ortak dertlerinden biridir. Kimi zaman köpeğinizin ağız kokusu rahatsız edici boyutlara dahi ulaşabilir.

Köpeklerde ağız kokusunu engelleme konusu, birçok köpek sahibinin ortak dertlerinden biridir. Kimi zaman köpeğinizin ağız kokusu rahatsız edici boyutlara dahi ulaşabilir. Bu tip durumlarda kokunun sebebini bulmak gerekir.

Blog

Tüm Gönderiler